Artırılmış gerçeklik ya da sanal gerçeklik kavramı akıllı cihazların cisim tanıma özellikleri aracılığı ile gerçek dünya mekân ve neslerine entegre edilen metin, grafik, ses GPS ve diğer sanal geliştirmeler biçimindeki zenginleştirilmiş bilgilerin gerçek zamanlı olarak kullanılmasına imkân tanıyan yeni nesil ileri bir teknolojiye verilen isimdir. Bugünlerde birçok insan tarafından araştırılan sanal ve arıtılmış gerçeklik nedir sorusu yanıt bulmaya çalışılmaktadır. Bu yazımızda size sanal ve arıtılmış gerçeklik denildiğinde ne anlamamız gerektiğini anlatmaya çalışacağız.
Sanal nesnelerin gerçek görüntüler üstüne bindirilmesi ya da gerçeğin bilgisayar tarafından değiştirilmesi ve artırılmasıdır. “Augmented Reality” ya da “AR” kısaltması ile son zamanlarda hayatımıza giren bu ileri teknoloji yakın gelecekte alışkanlıklarımızı tamamı ile değiştireceğe benzemektedir.
Bu teknolojiye göre içinde yaşadığımız gerçek evreni ve bilgisayar ürünü sanal dünyayı bir arada sunar ve fiziksel evrenden kopmadan dijital dünyayla bir etkileşim kurmanıza yardımcı olmaktadır. Bu evreni kullandığınız vakit sanki sanal bir evren içerisindeymişsiniz gibi bir his elde edersiniz. Bu iki kavram temelinde akıllı cihazların yanı sıra yeni nesil sanal gerçeklik gözlükleri önemli çıkmaktadır. Bu gözlükler ile kullanıcılar yalnızca sanal bir gerçekliği gösterebilme özelliği kazanırız. Sanal sesleri de duyabileceğiz ya da nesneleri hareket edebileceğiniz oldukça farklı bir teknolojidir diyebiliriz.
İlk defa olarak ABD yer alan BELL laboratuvarlarında 1965 yılında Ivan Sutherland adlı bir bilim adamı tarafından ortaya atılan sanal ve arıtılmış gerçeklik fikrinin hayat bulması ise günümüze kalmıştır. Bugün dünyanın pek çok yerinde bu teknoloji özellikle oyun alanlarında kullanılmaktadır.
Sanal ve Arıtılmış Gerçeklik
Sanal ve arıtılmış gerçeklik nedir sorusunu soran konunun takipçileri için ilk defa hangi alanlarda kullanıldığını açıklamakla yazımıza devam edelim. Sanal ve arıtılmış gerçeklik teknolojilerinin ilk kullanım alanları elbette ki askeri alandı. Savaş uçağı pilotları için geliştirilen bu teknoloji ile pilotlar gözünü hedeften ayırmadan tüm kritik bilgilere de aynı anda ulaşım sağlayabiliyordu. Ancak pilotlara takılan bu kasklar oldukça ağır, hacimli ve maliyet olarak da pahalıydı. Bundan dolayı diğer alanlarda kullanılamadı. Ancak 2000’li yıllara geldiğimizde teknolojinin gelişmesi ile endüstriyel uygulamalarda denemeler yapılmaya başlandı.
Son 10 yılda yapılan düzenlemeler ile de birçok alanda kullanımını görmekteyiz. İş toplantılarından oyunlara ve spora kadar birçok yerde kullanımını gördüğümüz sanal ve arıtılmış gerçeklik ileriki dönemlerimizde hayatımızda daha aktif bir rol oynayacağa benzemektedir.
Bir yanıt bırakın